EFES PİLSEN ARPA
ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI
Dr. Abdülkadir BAŞGÜL * Ahmet
ENGİN *
(*) ; Anadolu Biracılık Malt ve Gıda San.
A.Ş. -
KONYA
1. Giriş:
Arpa; buğday, çeltik ve mısırdan sonra dünyada en çok üretilen dördüncü tahıldır. Önceleri insan beslenmesinde büyük önemi olan arpa, zaman içinde bu önemini kaybetmiştir. Günümüzde arpa, hayvan yemi ve zirai endüstride hammadde olarak başlıca iki alanda kullanılmaktadır. Türkiye arpa üretimi 7 milyon ton civarındadır. Ülkemizdeki 150.000 ton malt kapasitesi için gerekli olan arpa, toplam üretimin sadece % 3,5'udur. Ancak kalitenin uygun olmaması nedeniyle, bu miktarın temininde zaman zaman güçlükler yaşanmakta ve bu hammadde açığı ithalat yoluyla kapatılmaktadır. Ülkemizdeki biralık arpa ıslah çalışmalarının tarihi, diğer bazı ülkelere göre fazla gerilere gitmez. Türkiye'de bu konudaki ilk sistemli çalışmalar 1951 yılında Merkez Biralık Arpa Komitesi'nin kurulmasıyla başlamıştır. Ülkemizde biralık yönde ıslah edilmiş çeşitler olmaması nedeniyle, malt fabrikalarımız mevcut çeşitlerden yapılan analizler ile satın aldıkları arpaları işlemektedirler. Malt-Bira sanayiinin hızla gelişmesi, biralık arpa ile ilgili çalışmalara ivme kazandırmıştır. Günümüzde malt-bira sektöründe temel hammadde olarak kullanılan arpa materyali üzerindeki araştırma ve kalite çalışmaları büyük önem kazanarak, işletmelerin anahtarı durumuna gelmiştir. Türkiye malt iç tüketiminin yanında, ihracatının da günden güne artması, dünya standartlarında kaliteli biralık arpa çeşitlerinin geliştirilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Ülkemiz malt-bira sektörünün en önemli sorunu, tarımı yapılan arpa çeşitlerimizde kalitenin istenilen düzeyde olmamasıdır. Bu soruna çözüm bulabilmek amacıyla Efes Pilsen grubu, biralık arpa araştırma ve geliştirme çalışmalarına 1982 yılından itibaren, yurdumuzun değişik bölgelerinde başlamıştır.
Projemizin ana hedefleri;
- Yurt içi tüketim ve dünya pazarları için yüksek kalitede
biralık arpa çeşitleri geliştirmek ve çiftçiye intikal ettirmek,
- Yeni çeşitlerin
sertifikalı tohumluk üretimlerini gerçekleştirip, üreticiye dağıtarak malt
fabrikalarımıza kaliteli hammade sağlamaktır.
Bu hedeflere ulaşmak
amacıyla, ülkemizin değişik bölgelerinde (Orta Anadolu, Trakya, Akdeniz, Güney
Doğu ve Geçit Bölgeleri) çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Çalışmalarımızda üç değişik ıslah yöntemi uygulanmakta olup,
bölümler bu yöntemlere ait isimler altında incelenecektir.
2. Adaptasyon Çalışmaları:
2.1. Kışlık Arpa Adaptasyon Çalışmaları:
2.1.1. Orta Anadolu kışlık arpa adaptasyon çalışmaları:
Orta Anadolu koşullarında
değişik ülkelerden gelen arpa materyali üzerindeki çalışmalar 1983/84 ekim
sezonunda gözlem bahçesi olarak başlatılmış, 1984/85 ekim sezonunda ise
Afyon’da ilk tekerrürlü deneme kurulmuştur. 25 değişik orijinli çeşit ve hat,
standart çeşitler Kaya,Tokak ve Cumhuriyet ile birlikte üç tekerrürlü denemeye
alınmıştır. Sonuçlara bakıldığında, yabancı orijinli arpa çeşitlerinin Orta
Anadolu koşullarında soğuğa mukavemet gösteremedikleri ve bu nedenle oldukça
düşük verimler verdikleri görülmektedir. Bunun yanında standart alternatif
çeşitler Tokak ve Cumhuriyet’in kışa mukavemetleri ve verimleri ile birlikte
arpa kalitelerinin de iyi olduğu göze çarpmaktadır. Bu sonuçlar, Orta Anadolu
koşullarında yabancı orijinli çeşitlerin kışlık ekim şansı olmadığını açık
olarak ortaya koymuştur. Bu yıldan sonra, bu yabancı orijinli materyalden
yalnızca melezlemelerde ebeveyn olarak yararlanmış, verim denemelerine son
verilmiştir.
2.1.2. Trakya Bölgesi kışlık arpa adaptasyon çalışmaları:
Bu bölgede çalışmalarımız
1990 yılında başlamış ve halen devam etmektedir. Trakya’da yurtdışından temin
edilen çeşitlerle, 4 yıl boyunca, Çorlu, Tekirdağ ve Çatalca lokasyonlarında
tekerrürlü verim denemeleri kurulmuş ve buralardan alınan gözlem, verim ve
kalite sonuçlarıyla değerlendirmeler yapılmıştır. Trakya Bölgesi’nde 4 yıl
süreyle denenmiş olan 39 çeşit/hattan 12 tanesi, verim ve maltlık kalite
kriterleri gözönünde tutularak seçilmiştir. 4 yıl boyunca denemelerde yeralan
çeşit ve hatların mikromaltları yapılarak, malt kalite özellikleri analizlerle
belirlenmiştir. 4 yıl boyunca devam eden denemelerimiz sonucunda, tescilli
Alman çeşidi Angora’nın üretim izni
için, 1993 yılında, ilgili müdürlüğe başvuruda bulunulmuştur. Serin İklim
Tahılları Tescil Komitesi’nin 11.08.1993 tarih ve 489 nolu protokoluyla Angora çeşidine, 4 yıl süre ile
tescilli çeşitler gibi üretim izni verilmesine karar verilmiştir. Üretim iznini
müteakip bu çeşitten, 4 tonu Sertifikalı, 1 tonu Anaç kademede olmak üzere 5
ton tohumluk ithal edilmiş ve 1993-94 ekim sezonunda Tekirdağ’da ekimi
gerçekleştirilmiştir. Ayrıca ümitli gördüğümüz diğer hat ve çeşitlerin de
üretimleri yapılmıştır.
1993/94 yılı Angora
üretimlerinden 90.400 kg. sertifikalı tohumluk üretilmiştir. Üretilen
tohumluklar 1994/95 ekim yılında Tekirdağ ve Çatalca’da ekilmiştir.1995
hasadında çiftçiden 651.939 kg. Angora arpa alımı gerçekleştirilmiştir. Bunun
271.890 kg’ı malt üretimi amacıyla kullanılacak olup, kalan 380.049 kg. arpadan
337.550 kg. tohumluk üretilmiştir. Ayrıca denemelerden elde edilen analiz
sonuçlarının değerlendirilmesi sonucunda ümitvar görülen çeşit ve hattların
küçük çapta üretimleri yapılmıştır.
2.2. Yazlık Arpa Adaptasyon Çalışmaları:
2.2.1. Akdeniz Bölgesi
(Korkuteli) yazlık arpa adaptasyon çalışmaları:
Bu bölgede çalışmalarımız
1982 yılında başlamıştır. Deneme çalışmalarımıza 1988 yılında son verilmiş,
değişik çeşitlerle küçük çapta üretimlerimiz devam etmektedir. Korkuteli’de 6
yıl süresince denenmiş olan toplam 217 çeşitten, istenen özellikleri en uygun
şekilde gösteren 4 çeşidin küçük çapta üretimleri yapılmıştır.
2.2.2. Orta Anadolu sulanır koşullarında yazlık arpa
adaptasyon çalışmaları:
Orta Anadolu sulanır
koşullarında, yazlık arpa çeşitleri ile yürütülen çalışmalarımıza 1987 yılında
başlanmış ve denemeler halen devam etmektedir. Değişik orijinli yazlık arpa
çeşitleri, ilk iki yıl gözlem bahçesi şeklinde, tekerrürsüz olarak denenmekte,
daha sonra içlerinden uygun özelliklere sahip olanlar verim denemelerine
alınmaktadır. Orta Anadolu’daki yazlık denemelerimiz, uygun verim ve kalite
özellikleri gösteren çeşit ve hatlarla devam ettirilmektedir. Kıyı
bölgelerimizin yazlık çeşidi olan Kaya, yurtiçi ve yurtdışında yapılan
analizlerde uygun biralık arpa özellikleri göstermiştir. Kaya çeşidinin kıyı
bölgelerde diğer bitki gruplarıyla rekabet şansı olmaması nedeniyle, Orta
Anadolu sulanır koşullarında yazlık olarak yetiştirilmesi üzerinde durulmuştur.
Daha önce yapılmış olan üretim çalışmaları da gözönünde bulundurularak, geniş
çapta üretimine 1990 yılında başlanmıştır. Ege Tarımsal Araştırma
Enstitüsü’nden alınan 8.000 kg. orijinal kademedeki Kaya tohumluğu aynı yıl
Konya-Kadınhanı bölgesinde sözleşmeli olarak ektirilmiştir. Daha sonraki
yıllarda, Kaya tohumluk üretimlerine ilgili yasa uyarınca bakanlık kontrolünde
devam edilmiştir. Bu bölgede Kaya dışında, Triumph, Gimpel, Plaisant gibi bazı
çeşitlerle gerçekleştirdiğimiz üretim girişimlerimizde, kalite ve verim
açısından istenilen standart tutturulamamıştır.
3. Seleksiyon Çalışmaları:
Dünya arpa gen merkezlerinden biri olan Anadolu arpa populasyonlarından, biralık arpa kalite özellikleri dikkate alınarak, tek bitkiler seçilmiştir. 1982/83 ekim yılında, hasattan kısa bir süre önce Orta ve Doğu Anadolu Bölgeleri taranarak, amaca uygun yönde lokal köy populasyonlarından 1.361 adet farklı tek bitki ve başak seleksiyonu yapılmıştır. Seçilen tüm materyal yörelerine göre etiketlenip, araştırma çalışmalarımızı yürüttüğümüz, arpa ekiminin ağırlıklı olduğu Afyon ve Konya lokasyonlarında teste tabi tutulmuşlardır. Orta Anadolu iklim şartlarında yetişebilecek, malt yapımına uygun saf çeşitleri elde edebilmek amacıyla, herbiri birbirinden farklı tek bitki veya başaklar ayrı ayrı ekilip gözlemleri yapılmış agronomik ve kalite özellikleri analizlerle tesbiti edilmiştir. Tüm bu gözlem ve analizler değerlendirilerek uygun görülen üç seleksiyon hattı, Efes-1, Efes-2 ve Efes-3 isimleriyle, ilgili yasa gerekleri yerine getirilerek 1988 yılında aday çeşit olarak bakanlığa sunulmuştur. Serin İklim Tahılları Tescil Komitesi’nin 03.11.1988 tarih ve 309 sayılı kararıyla çeşitlerimiz tescil denemelerine alınmış ve 4 yıl süreyle tescilli çeşitler gibi üretim izni verilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.Bakanlık, çeşit adaylarımızı ilgili kuruluşları aracılığıyla Türkiye'nin birçok yöresinde 3 yıl boyunca denemelere almış, gerekli deneme, test ve analizleri yaparak değerlendirmeye tabi tutmuştur. T.T.S.M.’nün aday çeşitlerle Orta Anadolu ve Geçit Bölgesi’nin 12 değişik yerinde üç yıl süreyle yapmış olduğu 26 denemenin sonuçlarına göre, EFES-3 çeşidi, gerek veriminin yüksekliği ve bu verimin kararlı olması, gerekse üstün maltlık kalitesi ile dikkat çekmektedir.
Sonuçta uygun
özellikler göstermiş olan, Ağrı yöresinden selekte edilmiş olan EFES-3 adlı
çeşidimiz, Serin İklim Tahılları Tescil Komitesi’nin 12.05.1992 tarih ve 465
sayılı kararıyla tescil edilerek, resmi gazetede yayınlanmıştır. Böylelikle
çeşidimiz Türk arpa tarımındaki yerini almıştır. 3-5 gramdan başlayarak
gelişirdiğimiz bu çeşidin ticari anlamda üretime geçirilmesi uzun yıllar
almıştır. Bugün, üretime geçirilen EFES-3 çeşidimiz, malt üretiminde arzu
ettiğimiz ideal kalite düzeyinde olmamakla birlikte, Tokak çeşidinden daha
kaliteli, homojen ve saf bir çeşittir. Her yıl artan oranlarda Efes-3 tohumluğu
üretip çiftçilere dağıtmaktayız. Dağıtımı yapılan EFES-3 tohumluklarından elde
edilen mahsül çiftçiden alınarak malt üretimlerine başlanmıştır.
4. Melezleme Çalışmaları:
Önceki bölümlerde
belirttiğimiz üzere yabancı orijinli maltlık kalitesi yüksek yazlık arpaların
Orta Anadolu koşullarında güzlük ekilişi imkansızdır. Bu çeşitlerin sulama
olmaksızın yazlık ekilişleri de mümkün olmamaktadır. Yabancı orijinli kışlık
çeşitler de bu ekolojide yetiştirilme şansı bulamamıştır. Buradan hareketle bu
maltlık kalitesi yüksek yazlık ve kışlık yabancı orijinli çeşitlerle, Orta
Anadolu koşullarına uymuş olan yerli çeşitlerimiz kombine edilmeye
çalışılmıştır. Melezleme çalışmalarımız 1983 yılında başlamış olup, halen devam
etmektedir. Özellikleri belirlenen çeşitler seçilerek, değişik kombinasyonlarda
melezlenmek suretiyle geniş bir varyasyon yaratılmıştır. Ülkemiz şartlarına
adapte olmuş, verimli, hastalıklara, kurağa, soğuğa dayanıklı fakat maltlık
kalitesi iyi olmayan yerli çeşit ve hatlarımızla, introdüksiyon materyalindeki
yüksek kaliteli maltlık çeşitlerin genleri kombine edilerek, yeni kaliteli
çeşitler elde etmek amacıyla çalışmalarımız devam etmektedir. Melez
populasyonlarından uygun özelliklere sahip tekbaşakların seçimine 1987 yılında başlanmış ve
seleksiyon çalışması devam etmektedir. Seçilen tekbaşaklar, herbiri ayrı sıraya
ekilerek gözlemleri yapılmakta ve şeçilenler önce tekerrürsüz olarak
denenmektedir. Tekerrürlü deneme için yeterli tohum miktarına ulaşıldığında
tekerrürlü verim denemeleri ile hatların tarla gözlemleri, verim, arpa ve malt
analizleri yapılarak uygun verim ve kaliteye sahip olanlar saptanmaktadır. Bu
şekilde saf hat olarak geliştirildiğimiz, verim ve kalite açısından yeterli
olduğuna inandığımız 6 hattımız 1994 yılında TTSM tarafından çeşit tescil
denemelerine alınmıştır.
5. SONUÇ :
Tüm dünyada üzerinde
çalışılmakta olan maltlık kalitesi üstün çeşit arayışı, iklim şartalarının
oldukça değişken olduğu ülkemizde daha da önem kazanmaktadır. Efes Pilsen
olarak bu soruna çözüm bulabilmek amacıyla çalışmalarımızı yurdumuzun değişik
bölgelerinde sürdürmekteyiz. Arpanın geniş olarak yetiştirildiği Orta Anadolu
ve Geçit Bölgeleri için geliştirmiş olduğumuz, maltlık kalitesi diğer yerli
çeşitlerden üstün olan Efes-3’ün üretiminde, iklim koşullarından kaynaklanan ve
yıllara göre değişiklik gösteren kalite sorunumuz devam etmektedir. Bu bölgede,
çevre şartlarından daha az etkilenen, daha fazla verimli ve üstün maltlık
kalitede çeşitler arayışımız devam etmektedir. Orta Anadolu’da iklimden
kaynaklanan kalite bozulmalarını bir nebze olsun azaltabilmek için sulu tarım
yapılan bölgelerde kışlık olarak Efes-3 ve yazlık olarak Kaya çeşitlerinin
üretimlerini yaygınlaştırmaya çalışmaktayız. İklim koşullarının maltlık arpa
yetiştirmeye daha uygun olduğu diğer bölgelerde sorun daha çok ekonomi ile
ilgilidir. Türkiye’de henüz gerçek anlamda maltlık ve yemlik arpa ayrımı
olmadığı için çeşitlerimizin rekabet şansı azalmaktadır. Geliştirdiğimiz yeni
maltlık çeşitler, alternatif ürünlerle rekabette zorlanmaktadırlar. Bu sorun
iklim koşullarının uygun olduğu bu bölgelerde maltlık arpa üretim şansını
azaltmaktadır. Ancak yine de, ürünün erken hasat edilmesi, girdilerin diğer
ürünlere göre daha az olması, alternatif ürünlerdeki hastalık ve zararlı
sorunları ve ürün bedelinin ödenmesindeki kolaylıklar nedeniyle bu bölgelerde
yeni çeşitlerimizin ekimini yaygınlaştırma şansımız vardır. Ayrıca Trakya
Bölgesi’ndeki çalışmalarımız ileride Balkan Ülkeleri’ne de cevap verebilir. Maltlık
arpa ihtiyacımızın ithalata gerek duyulmadan iç kaynaklarımızdan karşılanması
temel düşüncesiyle, mevcut koşullarımızda yetiştirilebilecek en uygun kaliteyi
elde edebilmek için bugün ve gelecek dikkate alınarak çalışmalarımız yoğun bir
şekilde devam etmektedir.